Eğitim-Bir-Sen, Meslek, Anadolu Meslek, Teknik ve Anadolu Teknik liselerinde Beden Eğitimi derslerinin kaldırılmasına ilişkin genel yazıya dava açtı.
Danıştay 2. Dairesi’nde açılan davada, uygulamanın getireceği olumsuz sonuçlara dikkat çekildi.
Milli Eğitim Bakanlığı Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’nün, 28.01.2014 tarihli ve 390264 sayılı “Haftalık Ders Çizelgelerinde Yapılan Düzenlemeler” konulu yazıyla Meslek liseleri ve Anadolu Meslek liselerinin10. sınıflarında 2 saatlik Beden Eğitimi dersini; Teknik Lise ve Anadolu Teknik liselerinin10. sınıflarındaki 2 saatlik Beden Eğitimi dersini; Anadolu Sağlık Meslek liselerinin Acil Sağlık Hizmetleri, Anestezi ve Reanimasyon, Çevre Sağlığı, Diş Protez, Sağlık Hizmetleri Sekreterliği, Tıbbi Laboratuvar ve Radyoloji alanlarının 10. sınıflarındaki 1 saatlik Beden Eğitimi dersini; Anadolu Sağlık Meslek liselerinin Ortopedik Protez ve Ortez alanının 10. sınıflarındaki 1 saatlik Beden Eğitimi dersini; Anadolu Sağlık Meslek liselerinin Hemşirelik alanının 10. sınıflarındaki 1 saatlik Beden Eğitimi dersini hukuka aykırı bir şekilde kaldırdığı ifade edilen dava dilekçesinde, şöyle denildi:
“Oysa Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın ortaöğretim beden eğitimi dersi 9-12. sınıflar öğretim programında şu ifadelere yer verilmektedir: ‘Fiziksel etkinliklerin insan yaşamının önemli bir boyutunu oluşturduğu ve örgün eğitim sürecinin bir parçası olduğu kabul görmüş ve bilimsel olarak ortaya konmuştur. Beden Eğitimi; eğitim programlarının bütünleyici bir parçası olma özelliği dolayısıyla bireyin fiziksel aktiviteler aracılığıyla psikomotor, bilişsel, duyuşsal ve sosyal alanda gelişimine katkıda bulunur. Buradan hareketle öğrenim yaşantısı boyunca bu dersi yeterince alan öğrencilerin gelişimi diğer disiplinlere de katkı sağlayacak şekilde oluşmakta, toplum içerisinde istenmeyen obezite, şiddet, madde kullanımı vb. davranışları daha düşük seviyelere düşürmektedir.’
‘Beden eğitiminin sosyal kalkınmadaki olumlu etkisi, geniş kitlelerin beden eğitimi ve spor kültürüne sahip olmalarına bağlıdır. Bu gerçekten yola çıkarak beden eğitimi ve sporun yurt içine dönük olarak okul, kitle ve yarışma sporuna da temel oluşturacak şekilde yaygınlaştırılmasına gerek vardır. Beden eğitiminin başta okullar olmak üzere ülke geneline yaygınlaştırılması, yani yatay hareketliliğin sağlanması, amaçlardan biri olmakla beraber; asıl amaç, sosyal kalkınmaya katkı sağlayan, kalite yükselmesinin de bir göstergesi olan dikey hareketliliğin sağlanmasıdır. Bu programın vizyonu, öğrencileri bedensel ve sportif etkinlikleri gerçekleştirmek için gereken bilgi ve becerileri edinmiş, bedensel olarak sağlıklı ve zinde, serbest zamanlarını verimli bir şekilde değerlendirmeyi bilen, öğrendiklerini kişisel gelişiminde ve yaşantısında olumlu olarak kullanan bireyler olarak görmektir’ ifadelerine yer verilmiş ve Beden Eğitimi dersinin önemi en güzel şekilde vurgulanmış iken, Bakanlığın Meslek, Anadolu Meslek, Teknik ve Anadolu Teknik liselerinde Beden Eğitimi derslerini kaldırmış olması açık bir çelişkidir.”
Açılan dava, Danıştay 2. Dairesi’nin 2014/1311 Esas sayılı dosyasında görülmektedir.