Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’nin istikrarı yakalayabilmesi için önce yönetsel, ardından ekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini kaydederek, “Bu anlamda hem üyesine, kamu görevlilerine hem ülkesine karşı hassasiyet taşıyan bir emek hareketiyiz. Bizim hassasiyetimiz, istikrarın yakalanması; yönetsel istikrarın ekonomik istikrarı beraberinde getirmesi, ülkenin orta gelir tuzağından çıkması, üretim ekonomisine geçmesi, millî gelirin artması ve kamu görevlilerinin cebinin alın terlerinin karşılığını görmesidir” dedi.
Dünya liderlerini Yeni Zelanda’ya giderek terör saldırısını kınamaya davet ediyorum
Yalçın, Fransa’daki terör saldırısında bir araya gelen dünya liderlerine de çağrıda bulunarak, “Bugün, dünyanın barışa, huzura, insanların birbirleriyle kaynaşmasına, konuşmasına ihtiyacı olan tarihsel kesitte, Yeni Zelanda’da akli dengesini yitirmiş, hırsı gözü ve aklını karartmış bir caninin, dünyayı ateşe sürüklemek, insanların umudunu söndürmek için Cuma vaktinde camiye saldırıda bulunarak onlarca insanı şehit etmesinin acısını yaşıyorum. O caniyi lanetliyor ve bütün dünya liderlerinin böyle bir durumda, Fransa’da yaşanan terör saldırısında bir araya geldiği gibi, Yeni Zelanda’da bir araya gelerek dünyaya huzur ve barış konusunda çağrıda bulunmasının son derece kıymetli olduğunu ifade ediyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı, derhal İslam ülkelerinde yas ilan ederek, bu tarihî sürece büyük bir tepki vermeye, böyle bir vahşetin tekrar yaşanmaması için, akli dengesini yitirmiş, gözünü hırs bürümüş, ideolojik hezeyanlarını insanlığı katlederek, insanları şehit ederek, mazlum ve mağdur olan insanları hayatlarından ederek ortaya koyduğu bu cinayete karşı en anlamlı tepkiyi vermeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.
Yönetsel istikrar olmadan ekonomik istikrar olmaz
Türkiye’nin istikrarı yakalayabilmesi için önce yönetsel, ardından ekonomik istikrarın sağlanması gerektiğine dikkat çeken Yalçın, şunları söyledi: “Bu anlamda hem üyesine, kamu görevlilerine hem ülkesine karşı hassasiyet taşıyan bir emek hareketiyiz. Bizim hassasiyetimiz, bu ülkede istikrarın yakalanması. Yönetsel istikrar olmadan ekonomik istikrar olmaz. Yönetsel istikrar olmadan, ülkede yarına ilişkin tereddütler, kaygılar çoğalır, coğrafyada istikrar olmaz. Hassasiyetimiz, ülkemizde istikrarın daim olmasıdır. Hassasiyetimiz, yönetsel istikrarın ekonomik istikrarı beraberinde getirmesi, ülkenin orta gelir tuzağından çıkması, üretim ekonomisine geçmesi ve bizim mutfağımızın mutlaka ama mutlaka millî gelirden düşen payla canlanması, millî gelirin artması ve kamu görevlilerinin cebinin bu anlamda alın terinin karşılığını görmesidir.”
Çelik: Verdiğiniz mücadele çok kıymetlidir
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, aşırı sağcılık, İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı, mülteci düşmanlığı ve ırkçılığın Avrupa’da temsil edilmeye çalışılan demokratik değerler için en büyük tehdit olduğunu söyledi. Avrupa’daki aşırı sağ, İslam düşmanlığı ve Türkiye düşmanlığının sadece Türkiye için değil, tüm dünya için tehdit oluşturduğunu dile getiren Çelik, “Esasında dünyanın her tarafında biz çoğulculuğu savunurken, AB’nin insani değerlerle, demokrasiyle, hukuk devletiyle donanmasını söylerken, aşırı sağdan uzak durmasını söylerken işte bu tehlikeye dikkat çekiyorduk. Diyorduk ki, Avrupa her zaman tehlikeyi dışarıdan bekledi. Rusya ve Çin’in Avrupa değerlerini yok edeceğini düşündü. Fakat bugün Avrupa için tehlike içeriden kaynaklanmaktadır. Aşırı sağcılık, İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı, mülteci düşmanlığı ve ırkçılık Avrupa’da temsil edilmeye çalışılan demokratik değerler için en büyük tehdittir. Ama oradaki bazı popülist siyasetçiler gündelik çıkar adına İslam ve Türkiye düşmanlığına bir yol vererek, kısa vadeli siyasi kazanımlar elde edeceklerini düşündüler. Geldiğimiz noktada ise aşırı sağ Avrupa’yı kuşatmıştır, Avrupa Parlamentosu’nda güç kazanmıştır. Irkçıların ve faşistlerin yeniden dünya sahnesinde yaşanan bunca acıdan sonra bu kadar güçlü gözükmeye başlaması tüm dünya için tehdittir. Ama bu tehdit aynı zamanda sizlerin, Memur-Sen üyelerinin verdiği demokratik mücadelenin ne kadar kıymetli ve vazgeçilmez bir unsur olduğunun altını çizen bir unsurdur” ifadelerini kullandı.