Bugün duruşu, ufku, misyonu, vizyonuyla Türkiye’nin en saygın ve en büyük sivil toplum kuruluşu olan sendikamız, Eğitim çalışanlarının haklarının korunması ve geliştirilmesi, sorunlarına çözüm bulunması yönünde sendikal mücadeleyi kuşanmanın yanı sıra dünya mazlumlarının haklarını aramayı da kendine görev bilmiştir.
Eğitim-Bir-Sen, 25 yıllık mücadelesinde; emeğinin, çabalarının ve kazanımlarının sonucunda yetkisini yenileyerek ve güçlenerek yeni bir destana daha imza atmıştır.
Özgürlüğü, adaleti, ahlakı ve erdemi merkeze alarak, hak ve özgürlük mücadelesinde her geçen gün yeni kazanımlarla yol almaktayız:
Demokratik sistem içerisinde katılımcılığı esas alarak, sendikacılığın kavga alanı olmaktan çıkması ve hizmet alanına dönüşmesi için elimizden gelen dikkati göstermekteyiz.
İyilikleri artırmanın ve kötülükleri engellemenin izdüşümü olarak algıladığımız sendikal mücadelemiz,Mevlana’nın pergel metaforunda olduğu gibi sabit ayağını medeniyet değerlerine basıp, hareketli kısmıyla bütün eğitim çalışanları kucaklamaya devam edecektir.
Samsun Eğitim-Bir-Sen olarak “Kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde hizmet sendikacılığı”ilkesiyle yol alıyoruz. Bu süreçte sendikamızı tercih eden eğitim çalışanlarına akıl almaz yakıştırmalarda bulunan sendikacıların bu söylemlerini sosyal medyaya taşımaları bardağı taşıran son damla olmuştur.
Her yıl 15 Mayıs sayımlarından sonra gündemi değiştirip başarısızlıklarını örtmeye çalışanlar yine bilindik yönteme baş vurmuşlardır.
Türk Eğitim Sen 1 nolu Şube Başkanı ;
Bilmelidir ki kamuya hizmet adına sendikal faaliyet yürüten kişilerin kullandığı üslup, insanların sendikalara ön yargıyla bakmalarına sebep olmakta, sendikal mücadeleyi kavga zeminine çekmekten öteye geçmemekte ve bu bizim sendikacılık ilkelerimizle de kesinlikle bağdaşmamaktadır. Türk Eğitim Sen tarafından yapılan ve yapılacak iftiralara kulak asmamız söylenilenlerin cevap verilemez değil, cevap verilmeye değmez olduğunundandır. Sendikamız adına farklı bir algı oluşmaması adına, iddia ettiği suçlamaya değinmek istiyoruz;
Sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla yaptığı açıklamada Türk Eğitim-Sen 1 nolu şube başkanı şu iddialarda bulundu;
“Gökçepınar İlk ve orta okulu müdürü Numan Aydoğan ,çok sevilen,çok çalışkan,herkez tarafından örnek gösterilen bir öğretmeni ambulansla bir okuldan gönderecek kadar nasıl başarılı olmuştur.Öğretmen ambulansla gittikten sonra okul müdürü tarafından öğrencilere öğretmen hakkında olumsuz propaganda yapılmasının amacı nedir.Bu okulun daha önce çok başarılı bir idaresi var iken ,görev süreleri uzatılmayarak kendisi bu okula idareci olmuştur.Bu okulda uzun zamandır sorun yaşanmaktadır.”
Bu şekilde açıklamada bulunan sendika başkanı, bu asılsız ve ispata muhtaç iftiraları hiç çekinmeden ,araştırmadan çamur at izi kalsın yaklaşımına sarılırcasına sosyal medya hesabından yayınlamış ve aldığı edepli ve seviyeli tepkiler üzerine kaldırmak zorunda kalmıştır.Ya; on ölç bir biç yada biçtikten sonra yazdıklarının arkasında dur.Bu durum diğer iddialarının da ne kadar gerçekçi olduğunun bir göstergesidir.
Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İNAN’ın, ‘Hangi düşüncede, fikir kalıbı içinde olursa olsun, onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması lâzım, isterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım” şeklinde ifade ettiği doğrultusunda emek ve özgürlük mücadelesini kararlılıkla sürdüren Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarının geliştirilmesi için ter dökmeye, her türlü siyasal yaklaşım ve ideolojiden uzak durarak, kendi dinamizmini oluşturan medeniyet ve değer odaklı sendikal anlayışla sorunun parçası değil, çözümün paydaşı olmaya devam edeceğiz.
Bu minvalde Gökçepınar Okul Müdürü ve aynı zamanda Eğitim-Bir-Sen Canik ilçe Temsilcimiz olan Sayın Numan AYDOĞAN ‘a atılmaya çalışılan iftira ve karalamaların karşısında dimdik duracağımızı tüm kamu oyuna ve çamurculara duyururuz.
26/05/2017
Nejdet GÜNEYSU
Samsun Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı