İnsanlığa adanmış anneler

Bizim toplumumuzda anne, hiçbir toplumda olmadığı kadar yüce bir değer olarak bilinir. Bizler, Anneler gününü, maddiyata dayanan bir anlayışla değil, bilakis kendi kültürümüzün bir değeri olarak kutlarız. Zira bizim kültürümüzde Anneler tüketimin değil üretimin ifadesidir. Onlar fikir–duygu-düşünce ve değerler dünyamızın en başta gelen mimarlarıdır. Toplumun değer yargıları, annelerin öğreticiliğinde nesilden nesile intikal etmiştir: Yere düşen ekmeği öpmeyi, misafire hoş geldin, komşuya geçmiş olsun demeyi, namaz kılmayı, oruç tutmayı, vatanı ve bayrağı sevmeyi, edepli olmayı, çalışmayı, kurallı yaşamayı, emaneti, merhameti, sadakati, sabırı,…, bize herkesten önce annelerimiz öğretti.

Biz annelerimize bir gün değil, her zaman hürmetkarız ve hizmetkarız. Zira Allah Resulu : “ Cennet annelerin ayağı altındadır” buyurmuştur .Bu buyruğu layıkıyla yerine getirmek ve gelecek nesillere bu kutsiyeti aktarmak bizlerin en büyük görevidir. Günümüz dünyasının bir türlü halledemediği kadın sorunu aynı zamanda anne konusunu da kapsar. Kadının bir meta olarak görülmesi ve materyalist düzenin çarkları arasında ezilmesi nedeniyle, annelik kutsiyeti de ortadan kalkmak üzeredir. Kadını “anne” olmaktan alıkoymak isteyen maddeci zihniyet Kadına verilmiş en kudsi-en doyulmaz-en olağanüstü-en paylaşılmaz duyguyu, “annelik duygusunu “ elinden almak üzeredir. Bu ise gelecek için felaket demektir. Toplumların öksüz kalması demektir. Yani, Allahın kadına yüklediği en ulvi kutsiyetin yani anneliğin yok olması insanlığın, insani değerlerin de yok olması demek olacak ki, bu da dünyayı yaşanmaz hale getirecektir.

Allah, insanı ilk olarak yoktan varetti.Yaratırken de sevgi ve merhamet üzere ; yani Rahman ve Rahim sıfatlarıyla yarattı. Sonra nesillerin devamı için anneyi vesile kıldı. İlim buna annelik içgüdüsü dese de , Allah’ ın yeryüzünde anneleri bir başka misyonla yarattığını görüyoruz.Canlılar aleminin tamamında annelerin misyonu farklı ve aktif bir özelliğe sahiptir. Yani; Üretimin, sevginin, şefkatin adıdır anne…

Düzenin, intizamın, dengenin adıdır anne… Varlığın,kutsiyetin,hamiyyetin adıdır anne…. Meryem (a.s)gibi İffetsin,

Yeryüzünün ve göklerin yıldızısın,

Evini mabet yapansın,

Sen adanmışlığın adısın anne...

Anne Havva’dır toprak adı tohum onda filizlenir orman olur.

Asiye’dir imanıyla vakur ve asi Firavunun tahtında tüm şer putlara “la” der korkusuzca “la İlahe İllallah” Firavunun yamacında olsa da Musalar yetişir kucağında Asiye dir o annenin adı.

O annenin adı Hatice’dir tedirgin bir halde titrerken Kainatın Efendisi, Şefkatiyle örttü Teselli etti.

Fatıma-tüzZehra’dır Eşikten girince güneşin ayaklanır alnından öper Nuru Âlemler

Anne muhabbetin timsalidir Kâinatın kalbinde muhabbetin Ayşe’dir

Anaların adıyla anılır Anadolu Otağını yuva toprağını vatan kılar Erenlerin ilk dergâhı olur evi.

Küffara aslan kesilen Alplerin yaslandığı duadır ve Fatihler doğurur kızları

Anneler vardırki bizi uyutmak için değil uyandırmak için anlatırlar

Çünkü analar oğulları kızlarıyla imanınla aleme nizam verendir.

Birde ebediyete uğurladığımız analarımız var Kokusuna doyamadığımız tenine dokunamadığımız sadece rüyalarda buluştuğumuz analarımız var bedeni yerine toprağı kucakladığımız Ruhlarına Fatihalar Yasinler gönderdiğimiz analarımız. Nur içinde yatsınlar

Adanmış annelere selam olsun ……

Tüm bu duygu ve düşüncelerle anneler gününüzü en içten duygularla kutlar, saygılar sunarım.

13.05.2017

Songül KIYAK

Memur-Sen Kadın Kolları Başkanı