İnsanlık Vicdanı Tek Yürek
Samsun'daki sivil toplum kuruluşları bugün Cuma namazı sonrası Büyük Cami önünde Mısır'da askeri darbe ile makamından indirilen El Mursi yanlılarına yönelik gerçekleştirilen katliamı kınayarak, Samsun Büyük Camii’nde Cuma namazının ardından kılınan gıyabi cenaze namazı sonrası bildiri yayınlandı.
Bildiri, MEMUR-SEN , EĞİTİM-BİR-SEN,ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ, SİYAHAREKETİ, DOSTDER, ALPEREN OCAKLARI, DİYANETSEN , UHDE DER , İFAM , SAMİMDER, ENSAR VAKFI, HİZMET-İŞ , MERVE VAKFI ,İLİM YAYMA VAKFI , ÇAĞRIDER , HİLALDER , SAGEM , MUSİAD , ÖĞDER , ESAM ,ESDER , ASKON ve HAK-İŞ tarafından imzalandı.
Zulmü ve diktayı reddeden ve günlerce meydanlarda nöbet tutan Mısır halkını selamlıyoruz ve aziz Mısır’ın bütün evlatlarına diyoruz ki: Meydanlara ve alanlara inmeniz insanlığınızın gereğidir. Halkına cebr ve şiddet kullanan her türlü rejim alçaktır ve onurlu vicdanlar tarafından reddedilmelidir!
Mısır’ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin serbest bırakılması ve görevine iade edilmesi talebiyle darbe karşıtlarının yaklaşık bir aydır gösteriler düzenlendiği Adeviyye Meydanı'nda insani felaket yaşanıyor. Mısır güvenlik güçleri ve çeteler katliamlarına devam ediyor. Adeviyye meydanı çevresindeki binalara çıkan keskin nişancıların hedef gözeterek gerçek mermilerle darbe karşıtı göstericilere ateş açtılar. Darbe karşıtlarına yapılan saldırıda 2500 ölü, 10.000 yaralı var. Adeviyye Meydanı'ndaki sahra hastanesi yaralılara müdahale de yetersiz kalıyor ve bu yüzden ölü sayısı artıyor. İskenderiye'de darbe yanlısı baltacılar yüzlerce sivili camide kuşattı, ve halka saldırdı. Camiye sığınanlar arasında kadın ve çocuklar da bulunuyor.
Bir tarafta ABD ve Avrupa öte yandan Rusya ve Çin, Batılılar ve Doğulular elbirliğiyle halkların iktidarına karşı duruyorlar. Mısırda darbeyi alkışlıyorlar. Büyük ajanslar katliamı haber bile yapmıyor. Çünkü Müslüman kanının akması onlar için sıradan bir şey. Bu gösteriyor ki Müslümanın Müslümandan başka dostu, tutacağı dalı yok!
Onlar Müslümanların yaşadığı yerlerin istikrarsız olmasını istiyorlar. Yönetimleri küresel güçlerden yana olanlara ilişmiyorlar. Müslümanların sürü gibi güdülmesini istiyorlar. Nerede halkın iktidar talebi olsa orada kriz bölgesi oluşturuyorlar. Onlara göre kontrol edemedikleri, sömüremedikleri her bölge tehdit altında.
İsrail'in bölgedeki alçakça uygulamaları zaten biliniyor. Ancak Müslümanların daha sinsi ve rezil düşmanları var. Darbeciler, Suudi ve körfez ülkelerince finanse ediliyor. Bölgede Suudiler ve satılmış şeylik rejimleri, efendilerine minnettarlıklarını ödemek için zalimlere para akıtmaya devam ediyor. Suudi Amerika Ortadoğu'nun baş rezili olarak özgürlük taleplerine karşı ihanetini sürdürüyor. Bir yandan darbecilere para akıtan Suud rejimi diğer yandan Bahreyn'de özgürlük taleplerini tankların altına alıyor.
Bilinmelidir ki Saraylarındaki işbirlikçi kuklalarınızın geleceği karanlıktır.
Bilinmelidir ki Ortadoğu'daki yapay rejimler bu topraklardan sökülüp atılmadıkça Müslümanlar için mücadele devam edecektir.
Bilinmelidir ki bu kadim topraklarda tek belirleyici mücadele Ümmet oluncaya kadar şehitlerin yolunu sürdürmektir.
Bilinmelidir ki Müslüman halkların coğrafyamızda yaktığı devrim ateşi önce kuklaları sonra kuklacıları topraklarımızdan defedene kadar gittikçe büyüyecektir!
Bilinmelidir ki halktan toplanan paralarla alınan silahları, halkına doğrultan hangi güç varsa şerefini kaybetmiş bedbahttır.
Yine bilinmelidir ki bu mücadele insanlığın, insanlığı yok etmeye iman etmiş küresel zorbalara karşı bir mücadelesidir.
Mısır'da, direnen kardeşlerimizin yanlarında olduğumuzu ilan ediyor, katilleri lanetliyoruz.
Memur-Sen ailesi olarak, canilerin ve katillerin karşısında mazlumların ve mağdurların yanında olduğumuzu belirtiyor, darbecilerin katlettiği Mısırlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
