Haber
2013-11-23 10:43:07
TOPLUMUN İNŞACISI,KÖKLÜ MEDENİYETLERİN MİMARI VE TAŞIYICISI ÖĞRETMENDİR

İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler. İnsanların ilk yaşamsal ihtiyaçlarını anneleri karşılar. İnsanı dünyaya getiren anne, öz bakımını karşılayıncaya kadar onun tek dayanağıdır. Öğretmenler ise, sosyalleşmek suretiyle toplumsal yaşama katılma ve yaşamın bir kıyısından tutunmaya çabalama süreci içerisinde, toplumun sahip olduğu birikimi aktararak insanı yetiştirir ve ona toplum içerisinde bir rol ve statü kazandırır. Fert fert bireylerden toplumu doğurmak bakımından öğretmenin görevi ikinci bir anneliktir. Bu manada öğretmenlik, annelik kadar kutsaldır. Toplumsal algı, öğretmenliğin bu manevi değerinin hep farkında olmuştur.


                Öğretmenlerimiz öğretme sürecinde öğrencilerine karşı insani ve vicdani yönlendirmelerin etkisiyle ücret karşılığı yapılan bir işin hakkını vermenin çok daha ötesinde bir fedakârlık ortaya koyarak çalışmaktadırlar. Öğrencilere karşı ortaya konulan fedakârlıklar bir aydın sorumluluğudur. Ancak öğretmenlerimiz, ülkemizde öğretmeni önemseyişin sadece lafta oluşu dolayısıyla eşinden, çocuklarından, saygınlığından ve yaşam düzeyinden de fedakârlıkta bulunmak zorunda kalmaktadır. Türkiye’yi yöneten idarecileri yetiştiren öğretmenler, Öğretmenler Günü’nde bir iki güzel cümle ve bir kuru teşekkürle yâd edilmekte; yöneticilerimiz, öğretmenlerin sorunlarını çözecek, özellikle ekonomik anlamda öğretmenin tüm hassasiyetini eğitim hizmetine odaklamasını sağlayacak bir rahatlamaya vesile olacak adımları atmak zorundadırlar.
                Kutsal bir meslek olan öğretmenlik mesleği, toplumun önünü açan, topluma öncülük eden, toplumun geleceğini çizen, her alanda ve anlamda saygınlığı olan ve mutlaka olması gereken bir meslektir. Her mesleğin önemi ve özelliği vardır ama öğretmenliği diğer meslek ya da işlerle karıştırmamalı, karşılaştırmamalıdır. Elleri Öpülesi öğretmenlerin saygınlığını düşürmemeli, eğitime maddi kaygılar ile bakmamalıdır. Bir ülkenin her alanda ilerlemesi öğretmene ve eğitime verilen değer ile doğru orantılıdır. Öğretmene olan saygı o toplumun saygınlığını gösterir, ne kadar medeni olduğunu gösterir. Bizler, öğretmenliğin ne kadar yüce bir meslek olduğunu sadece 24 Kasımlarda haykıranlardan değiliz. Öğretmenlerimizin hak ettiği saygıyı her an yaşadığı bir Türkiye resmi oluşturuncaya kadar her zaman ve zeminde öğretmenin değerini haykırmaya devam edeceğiz.

                İlme, irfana ve alime saygıyı esas alan bir medeniyetin devamı olan Türkiye’de, öğretmenlere, yürüttükleri kutsal mesleğin maddi karşılığının hakkıyla ödenmemesinin yanında manevi karşılığı olan saygıyı da hak etmektedirler. Hak ettiği saygıyı gören öğretmenler; öğrencilerine, daha iyi bir gelecek, daha güçlü bir Türkiye, daha adil bir ülke hedefinde sorumluluk almaları gerektiğini daha iyi anlatacaklardır.
                Başta öğretmenler olmak üzere eğitim çalışanlarının onlarca sorunu bulunmaktadır. Eğitim-Bir-Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nda en çok üyeye sahip sendika sıfatıyla eğitim çalışanlarını temsilen katıldığımız Kurum İdarî Kurulu toplantılarında, çalışanların talep ve beklentileri doğrultusunda çözüme ilişkin yol gösteren, tavır ortaya koyan bir yaklaşımla eğitim çalışanlarının yaşadığı sorunların, çözümlenmesi mümkün sorunlar olduğunu ortaya koymuş bulunmaktayız. Kurum İdarî Kurulu’nda imza altına alınan hususlar, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hükümet tarafından yeterince sahiplenildiği ve çözüme ilişkin samimi çaba gösterildiği takdirde, eğitim camiasında zihinleri çokça meşgul eden, mağduriyetlere neden olan pek çok sorunun çözüleceğine ve böylece eğitim camiasını rahatlatacağına inanıyoruz.


                Eğitim iş kolunda yetkli olan sendikamız ülkemizin kemikleşmiş sorunlarının çözümünde öncülük etmiş, kamuda kılık kıyafet eylemiyle süresiz eylem kararı alarak kararlı bir duruş sergiledik ve sonunda kamuda başörtüsü sorununu çözdük. Fakat yapılan yönetmelik değişikliğinin yetersiz olduğunu erkek memurlara da serbest kıyafet getirilmesini talep ediyor kılık kıyafet konusunda daha özgürlükçü bir yaklaşımla şekilci ve tektipçi yaklaşımın bir kenara bırakılmasını eğitim ve kamu hizmetini sunan kişilerin kıyafetine değil yaptığı işteki verimine bakılması gerektiğini belirtiyoruz.

 

                Toplumun inşacısı, köklü medeniyetlerin mimarı ve taşıyıcısı olan; herkesin hayatında anlamı, şekillenmesinde yeri bulunan öğretmen kavramını, pratikte bir faydası olmayan, resmi kutlama programında yer alması dolayısıyla kutlanması külfete dönüştürülen Öğretmenler Gününü ritüellerinden arındırmak gerekmektedir.


                Eğitim kalitesinin, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının durumlarının her alanda daha da iyiye gitmesi için Eğitim Bir Sen gerekenleri yapmaya ve öncülük etmeye devam edecektir.Samsun Eğitim -Bir-Sen olarak tüm eğitim çalışanlarının Öğretmenler Günü’nü kutluyor, aramızdan ebediyete intikal eden öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, sorunların en aza indirildiği bir çalışma hayatı beklentisiyle tüm öğretmenlerimize başarılar diliyoruz.

 

 

23/11/2013

 

Nejdet GÜNEYSU

Eğitim-Bir-Sen Samsun Şube Başkanı

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen