Haber
2014-09-14 11:44:15
Yeni Türkiye İçin Yeni Adımlar Atılmalıdır

Öncelikle yeni eğitim ve öğretim yılının öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz açısından en hayırlı bir şekilde geçmesini diliyor ve temenni ediyorum.

            2014-2015 eğitim öğretim yılına başlamanın heyecanını yaşıyoruz. Bazı öğrenciler okula yeni kayıt yaparken, mevcut öğrenciler bir üst sınıfa geçmenin sevincini yaşıyorlar. Eğitim, hayat boyu devam eden bir süreçtir. Eğitim verirken; yüksek insani değerlerimizi geleceğe taşımak için akıl ve bilginin yanında; sevgi ve hoşgörü daima olmalıdır. Başarılı bireyler yetiştirirken aynı zamanda, bunu değerlerine sahip çıkan bir kişilikle tamamlamamız çok önemlidir. Kültürümüzün ve değerlerimizin geleceğe aktarılması ancak bu şekilde mümkündür.

 

       Samsun ilimizde  toplam 1707 okul /kurum ,17 bin  öğretmen ve 276 bin  öğrenci vardır. ülkemizde ise yaklaşık 16.5 milyon öğrenci ve 850 bini aşkın eğitim çalışanı için 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başlıyor. Öncelikle yeni eğitim-öğretim yılının tüm eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı olmasını diliyorum. 

           

         Samsun'da  eğitiminin hem nitelik hem de nicelik açısından daha üst düzeye çıkarılması için herkese büyük sorumluluklar düşüyor.Eğitim-Bir-Sen olarak, gösterdiğimiz yoğun gayretlerle sözleşmeli öğretmenlik garabetine son verilmiştir. Fakat öğretmen istihdamında ücretli, vekil öğretmenlik gibi farklı uygulamalar bütün çarpıklığı ile devam etmektedir.Tüm öğretmenlerin kadrolu olarak istihdamı sağlanmalıdır.Öğretmen açığını azaltmak için 40 bin yeni öğretmen ataması yapılacak olması gayet olumlu olmakla birlikte yeterli değildir.

 

            Geçen yıl Samsun ilinde okullarda İş-Kur’un TYÇP kapsamında temizlik elemanları  çalıştırıldı, bu yılda aynı projenin devam etmesi  yararlı olacaktır.

 


         Öğretmenliğin gelir düzeyi ve statüsünün yükseltilmesine dönük çalışmalara hız verilmelidir. Eğitim çalışanlarına ödenmekte olan ek ders ücreti en az 15 TL’ye çıkarılmalı; ek ders ücretleri vergiden muaf tutularak, vergi matrahına dahil edilmemelidir.

 

          Okullara, ihtiyaçlarına göre bütçe ayrılmalı, eğitim çalışanları tahsildarlık yapmak gibi onur kırıcı ve eğitim dışı bir angaryadan kurtarılmalıdır.

 

 

         Sadece öğretmenlere verilen eğitime hazırlık ödeneğin tüm eğitim çalışanlarına verilmelidir.

 

         Eğitim sistemimizin karakter, ahlak ve değer kazandıran bir muhtevaya kavuşturulması için daha çok çalışmak gerekiyor. Eğitimdeki tüm paydaşların ortak katkısıyla neslimizi geleceğe taşımanın gayreti içinde olmalıyız.


            Kamu kurumlarında yapılan her nöbet görevinin bir karşılığı varken, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında nöbet görevinin bir karşılığının olmamasının izah edilecek bir tarafı yoktur. 2012-2013 yılı toplu sözleşme masasına da taşıdığımız, ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders ücreti ödenir’ şeklindeki haklı talebimizin karşılanmalıdır.

 

            Öte yandan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemine baktığımızda yeni sistem tek sınavlı sisteme göre  ‘’ya kazan ya kaybet’’ kaygısını azaltacak ancak eğitim sisteminin temel meselelerine bir çözüm getirmeyecektir. Belirli dersleri temel ders kabul edip sınavlar bu derslerin içeriğine göre yapıldığında öğrenciler de öğretmenler de bu derslere yoğunlaşacak; resim ve müzik gibi derslerin öğrenci gelişimi üzerindeki etkisi yok sayılmış olacaktır.

            Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslardaki adaletsizlikler bir an önce giderilmelidir. Devam edilemeyen bir gün için 7 saat ek ders ücretini kesen, 2 gün işe gelmeyene 2 gün, gelmediysen geri kalan 3 günde gelme diye adeta 2 güne 3 gün bonus öngören ek ders esasları bir yığın adaletsizlik içermektedir. Okul türüne göre yöneticilerin haftalık alacakları ek ders oranlarında ve öğretmenlerin branş bazında maaş karşılığı okutmak zorunda oldukları ek ders saatlerinde yeniden gözden geçirmeyi gerekli kılan düzenlemeler masaya yatırılmalı ve adaletsizlik duygusunu güçlendiren çarpıklıklar bir an önce giderilmelidir.

            Okullara Öğrenci Başına Bütçe Aktarılmalı ve Eğitimde Tahsildarlık Dönemi Bitirilmelidir. Okullarda tahsildarlık dönemi tarih olmalıdır. Zaruri giderler dâhil ücretli personel gibi kaçınılmaz masraflar okul aile birliği bütçesinden karşılanmakta, dolayısıyla okul yönetimi, öğrenci ve veli arasına, iletişimi perdeleyen mali konular girmektedir.

            Karma Eğitim Dayatması Yerine ‘Eğitimde Demokratik Hak’ Kavramı Benimsenmelidir. Devletin görevi, insanlara dayatma yapmak değil, demokratik haklarını tanımaktır.

            Bu duygu ve düşüncelerle, hizmetlisinden memuruna, öğretmeninden idarecisine kadar eğitimin tüm paydaşlarına teşekkür eder , 2014-2015 eğitim öğretim yılının Samsun ve ülkemiz açısından hayırlı olmasını diliyor, tüm eğitim çalışanlarına başarılar dilerim.

 

 

                                                                                                                            Nejdet GÜNEYSU

                                                                                                          Eğitim-Bir-Sen Samsun Şube Başkanı

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen